Fincancı Katırlarını Ürkütmek
Görüntülenme: 3237
Kendisine zarar verebilecek yetkili kimseleri kızdıracak söz ve davranışlarda bulunmak.
İnsan, amirlerine karşı saygılı ve terbiyeli olmalıdır. Onları kızdıracak, aşağılayacak söz ve davranışlardan sakınmalı, işini zamanında yaparak sorumluluklarını yerine getirmelidir.
Nasreddin Hoca, dünyaya tamah eden diğer insanlar gibi ölümden fazlasıyla korkarmış. Ölümü, ahiret hayatını, mezardaki sorgu sual meleklerini hep merak edermiş. Bundan dolayı da Akşehir'de sık sık kabir ziyaretine gidermiş.
Bir gün kabirde dolaşırken, üstü açılmış eski bir mezar görmüş ve kendi hâlini düşünmüş. Kendini kabir hayatına alıştırmak için, mezarın içine girmiş. İskelet kemiklerine bakıp düşünürken, mezara doğru yaklaşan bir kervan sesi duymuş. Kervanda fincan, bardak, çanak ve tabak gibi ticari eşyalar varmış. Hoca mezardan çıkayım demiş. Fakat onu gören katır ve develer ürküp kaçmışlar, birbirleriyle çarpışıp birçok ticari eşyayı da kırmışlar. Kervan sahipleri bu işe sebep olan mezar kaçkını Hoca'yı yakalayarak, iyice ıslatmışlar. Zavallı Hoca, bitkin ve perişan bir şekilde evine dönerken, inlemesini duyan halk, Hoca'ya ne olduğunu sormuş. Hoca:
- Ahiretten geliyorum, deyince gülmüşler. Halktan biri:
- Eee, peki Hocam, ahirette ne var, ne yok, demiş.
- Fincancı katırlarını ürkütmezseniz rahat edersiniz, yoksa hâliniz benim gibi duman olur, demiş.
Karışma, bulaşma ha
Ürkütürsün katırları
Demedim mi sana ya
Ürkütürsün katırları