Ali Şir Nevâî - Muhakemetü’l Lugateyn
Ali Şir Nevâî’nin en belirgin yönü Farsça’ya karşı Türkçeyi savunmasıdır. Sadeleşme akımının öncüsü sayabileceğimiz Ali Şir Nevâî, Kâşgarlı Mahmud gibi milliyetçilik duygusuyla hareket ederek, dilde ve edebiyatta Türklüğü ileri sürüp Türkçe’nin Farsçaya karşı olan zenginliğini ispatlama yoluna gitmiştir.
Nevâî, Muhakematü’l-Lügateyn (İki Dilin Mukayesesi) adlı kitabında Türkçe ile Fars dilinin ukayesesini yapar ve Türkçenin güzelliklerini savunur. Bir dil öğretim yöntemi olan ve Kâşgarlı Mahmud’un düşüncelerini açıklamak için seçtiği: Hedef kitleye kendi dilleriyle seslenmek; kendi dilleriyle bir karşılaştırma yapmak fırsatını sağlamak yolunu Ali Şir Nevâî de benimsemiştir. Nevâî’ye göre “Türkçede böyle incelikler, derinlikler, özgünlükler çoktur. Bugüne kadar hiç kimse bunları irdeleyerek meydana çıkarmadığından örtülü kalmıştır.”
Türkçenin kökeni hakkında Nevâî, şu bilgiyi verir: “Amma, Türkî ve Farisî ve Hindî asıl ‘tıllarnıng’ menşeidir ki Nuh peygamber Salavatullahi aleyhning üç ogluga kim Yafes ve Sam ve Hamdur yitüşür...” Eserin giriş bölümünde kitabının ismini niçin Muhakemetü’l-Lugateyn koyduğunu şu şekilde açıklar: “Egerçi barçanı ol hazretning Şerif ismige Muhayyel ve Hümayun elkabıyla müzeyyel kılıbmin, bularnı sair inayetler mukabeles de tutup ‘Elmütekellim’ ismıga mazhariyetim uzrıga Türki ve sarf lugatı keyfiyeti ve halaykatı şerhıda bu risaleyi cemi kılıp bitirdim. Ve anga( Muhakemetü’l Lugateyn ) adı koydum.” Ona göre Fars dili derin ve yüksek konular anlatımında geridir. Çünkü Türkçe’nin konuşulmasında ve konularında pek çok incelikler ve özgünlükler düşünülmüştür; en ufak farklar, en uçucu anlamlar için bir çok kelime yaratılmıştır ki bilgili kimseler tarafından açıklanmadıkça anlaşılmaz.
Muhakematü’l-Lugateyn’de Türkçenin Ele Alınış Metodu Nevâî, eserinin giriş bölümünde yüz Türkçe kelimeyi sıralamış ve sonra bu yüz Türkçe kelimenin Farsça karşılıklarını vermiştir. “Kovarmak, kuruksamak, üşermek, çigrimek, tarımak, aldamak, nikelemek, yetüremek, karalamak, ıngranmak,” gibi. Nevâî aynı zamanda gerekli gördüğü durumlarda bu kelimelerin bazen Arapçalarını da parantez içinde vermiştir.
Kâşgarlı Mahmud’un kuralını vermiş olduğu pekiştirme ekleriyle ilgili olarak Ali Şir Nevâî eserinde: “kıpkızıl, sapsarık, yupyumalak, apaçık, kömgök, yamyaşıl, bunbuz” örneklerini vermiştir. Ayrıca isimlerden isim yapan -çı, -çi ekinin kullanıldığı kelimelerden bir kaçını sıralamıştır: “ Şekerci, kuşcı, korukçu, kazçı,” Yazılışları aynı anlamları farklı kelimeler üzerinde de durmuştur:
Ot: ateş
Öt: mürur, geçmek anlamına olan ötmekten emirdir.
Ut: kumarda kazanmak, utmaktan emirdir.
Üt: parça gibi kıllı şeyleri ateşe tutup tüylerini yakarak arıtmak anlamındaki ütmekten emirdir.
Muhakemetü’l- Lugateyn: İki Dilin Muhakemesi