Ağzıyla Kuş Tutsa Nafile
Görüntülenme: 4764
Çok çalışıp, olağanüstü bir iş bile yapsan boşuna uğraşma bir şey yapamazsın.
Bazı insanlar ne yapsalar kendilerini başkalarına kabul ettiremezler. Amir memuruna, öğretmen öğrencisine kafayı takar. Bu insanlar ne kadar çalışırlarsa çalışsınlar bir türlü yaranamazlar. Öğretmen öğrenciye; “Ağzınla kuş tutsan sınıfı geçemezsin.” amir memura; “Terfi edemezsin!” tehditlerini savurur.
İnsan hata yapabilir. Düzeltme yoluna gidiyorsa, hoşgörülü olmak ve intikam almamak lazım.
Devir, Fransız - Osmanlı ilişkilerinin geliştiği ve Fransız donanmasının Osmanlı donanmasının emrine girdiği zamandır.
Topkapı Sarayı'nda huzura kabul bekleyen Fransız elçileri, kızlar ağasına işinin önemli ve acele olduğunu bir türlü anlatamamış, içeri girememişti.
Kızlar ağası, sabırsızlanan elçiye şöyle demiş;
- Siz ne laf anlamaz adamlarsınız yahu? Sultanımız bugün çok kızgın. Akşam cariyelerinden birine kızmış ve onu cellada vermiş. Biraz önce bir Frenk hokkabaz buradaydı. Adamcağız ne hünerler gösterdi. Külahının altından tavşanlar çıkardı, alev alev yanan çubukları ağzında söndürdü; havaya bir kuş uçurdu, uçan kuşa bir şeyler söyleyip, kuş gelip ağzına kondu. O da ağzıyla ayaklarından yakaladı. Sultanımız onu bile huzurundan kovdu. Senin anlayacağın ağzınla kuş tutsan nafile; ama senin ustalığın varsa, bir kere sultana arzedeyim.
Ben sana bir defa taktım kafayı
Ağzınla kuş tutsan nafile kardeş
Bir daha işleme böyle hatayı
Ağzınla kuş tutsan nafile kardeş