Eşek Sudan Gelinceye Kadar Dövmek
Görüntülenme: 3001
Birine adamakıllı dayak atmak.
Eskiler, dayak cennetten çıkmadır, derlerdi. Bunun eğriliğini, doğruluğunu tartışacak değiliz. Ancak eğitimde dayağın yerinin olmadığına inananlardanız. Dayak, insanı ya korkak ya da saldırgan yapabilir.
Balkan savaşı (1911-1912) yıllarında askerlerin su ihtiyacını saka adı verilen askerler sağlarmış.
O zamanlar her bölüğe bir merkep verilirmiş, sakalar da bu eşeklere yükledikleri fıçılarla ordugâha yarım saat uzaklıktaki bir kaynaktan su taşırlarmış.
Saka neferlerinden biri, çok saf ve tembel imiş. Bir gün suyun başında uyuyakalmış. Eşek de otlaya otlaya oradan uzaklaşmış. Uyandığında akşam olmuş. Eşeği de arayıp bulamamış. Koşarak bölüğe gitmiş. Susuzluk çeken bölüğün çavuş ve onbaşıları sakayı bölük kumandanının karşısına çıkarmışlar. Sert ve aksi bir adam olan kumandan saka neferini sorgulamış. Sonunda uyuyup eşeğini kaybettiğini öğrenince, eşeği aramaya atlılar göndermiş. Sakayı da direğe bağlayıp basmış dayağı. Can acısıyla avaz avaz bağıran saka:
- Aman yüzbaşım, ölüyorum, bir daha uyumayacağım, artık dövme, diye, yalvardıkça yüzbaşı:
- Eşek bulunamadı. Eşek sudan gelinceye kadar dayak yiyeceksin ki bir daha eşeğine sahip olup, vazife başında uyumayacaksın, demiş.
Eskiden mekteplerde
Eşek sudan gelinceye
Vururlarmış öğrenciye
Eşek sudan gelinceye