Ne aramıştınız?

Sayfalar
Haber ve Duyurularda
Dosya ve Görsellerde
Kültür Köşesinde
Videolarda
Akademik Kategorilerde
Akademik Yazılarda
Arama - Haber Kaynağı
Arama - Etiketler
Selçuk DOĞAN

Selçuk DOĞAN

Ankara’da doğdu. İlk ve ortaöğrenimini Ankara’da tamamladı. Gazi Üniversitesi Türkçe Öğretmenliği Bölümünü bitirdi. Yüksek lisansını Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde kullanılan zenginleştirilmiş kitaplar üzerine tamamladı. 2011-2021 yılları arasında Yunus Emre Enstitüsünde materyal geliştirme, proje koordinatörü ve strateji geliştirme uzmanı olarak çalıştı. Enstitünün faaliyet gösterdiği Romanya, Gürcistan ve Afganistan başta olmak üzere çeşitli sürelerle 20’ye yakın ülkede görev yaptı. 2021 yılında Yozgat Bozok Üniversitesi Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde öğretim görevlisi ve müdür yardımcısı olarak görev başladı. Çeşitli programlarda “Teknoloji Tabanlı Dil Öğretimi” seminerleri veren Doğan, evli ve 2 çocuk babasıdır.

Web sitesi adresi: https://www.selcukdogan.com.tr

 

Asya Türk Cumhuriyetlerinden gelen öğrencileri iki gruba ayırabiliriz:
a) Büyük şehirlerden gelmiş, eğitimini Rusça sürdürmüş ve ana dilini az bilen veya hiç bilmeyenler.
b) Daha küçük yerleşim birimlerinden gelmiş, eğitimini ana dilinde sürdürmüş olup Rusçayı da bilenler.

Bu İki grubu ayrı ayrı ele almak gerekir. İlk gruptakiler ana dillerini iyi bilmemeleri, Türkiye Türkçesini bir yabancı dil gibi öğrenme zorluğuyla karşı karşıya kalmaları sonucunu doğururken ikinci gruptakilerin ise, lehçelerimiz arasındaki benzerlikler yanında farklılıkların da bulunmasından dolayı güçlükler yaşadıkları görülmektedir.

Türkçenin ana dili olarak öğretilmesi konusu, hem Türkiye'deki Türk çocuklarına, hem de yurt dışındaki Türk işçi çocuklarına dilimizin iyi öğretilmesi amacına yönelik olarak ele alınmalıdır. Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi konusu ise, ana dili Türkçe olanların dışında kalan her türlü gruba dilimizin öğretilmesi amacını taşır ve yöntem, teknik ve programları Türkçenin ana dili olarak öğretiminden çok farklıdır. Asya Türk Cumhuriyetlerinden gelen öğrencilerden ana dilini bilmeyip yalnız Rusça bilenlerin durumları da, yabancı dil olarak Türkçenin öğretimi alanının konusudur. Fakat, ana dilini az veya çok bilen öğrencilerin durumu ise, Türkçenin ne ana dili olarak ne de yabancı dil olarak öğretimi konusunun içindedir. Bu, apayrı bir uzmanlık alanıdır. Yöntem, teknikler ve programlarının iyi belirlenmesi gerekir.

Yukarıda kısaca açıklamaya çalıştığımız bu farklı alandaki öğretim stratejilerinin iyi belirlenebilmesi, bu alanda uzmanlaşmış öğretim elemanlarının, Türk dilinin lehçelerinin günümüzdeki durumlarını ortaya koyan çalışmaları ve Asya Türk Cumhuriyetlerinden gelen öğrencilerin karşılaştıkları dl problemlerinin sebeplerinin ortaya konmasıyla gerçekleştirilebilir. Ancak, ne yazık ki bu alandaki sıkıntılar ne Türkologlar tarafından ne de dil bilimciler tarafından tam olarak anlaşılabilmiştir. Bu yüzden de, Asya Türk Cumhuriyetlerinden gelen öğrencilere Türkiye Türkçesinin öğretimine yönelik, bilimsel veriler göz önüne alınarak hazırlanmış eserler bulunmamaktadır. Ahmet Yesevî Vakfı tarafından yayımlanan Türkiye Türkçesi adlı eserler de, Ahmet Yesevî Üniversitesi için hazırlanmış olup Türkiye'de okutulmaktadır. Ayrıca, bu eserlerde birtakım ses denkliklerinin (Örn. Kazak Türkçesinde "s"ler, Türkiye Türkçesinde "ş"dir, "j"ler "y"dir. vb.) dışında lehçelerimiz arasındaki benzerlikler ve farklılıklar üzerinde durulmadığı gibi, alfabeden, fonotikten, morfoloji'den, sentakstan ve anlam kaymalarından dolayı ortaya çıkan dil öğrenim güçlüklerinden söz edilmektedir. Yöntem ve teknikler konusu da ayrıca ele alınmalıdır.

Buna karşılık, Asya Türk Cumhuriyetlerinden gelen öğrencilerin (Azerî, Kazak, Kırgız, Özbek ve Türkmen) dil problemleriyle ilgili birtakım makaleler yayımlanmıştır. (Ercilasun, 1992 Vandewalte, 1992/Aydın, 1994/Mahmudov, 1994/Usmanova, 1997/Özyürek, 1997 gibi.)

Bu makalelerin her biri, konunun Önemini belirtmesi açısından son derece Önemlidir. Ancak, bu makalelerde birtakım problemlerden ve aksaklıklardan veya öğrenimde karşılaşılan güçlüklerden söz edilmişse de, çözüm yollan ya da Türkiye Türkçesinin söz konusu hedef kitleye nasıl Öğretilmesi gerektiği konusu tam olarak ortaya konmamıştır.

Yukarıda kısaca belirtmeye çalıştığımız gibi, ana dilini bilmeyenlerin Türkiye Türkçesini bir yabancı gibi öğrenmesi kaçınılmazdır. Çünkü, kendi kültür unsurlarını da (Kazak kültürü, Özbek kültürü vb.) tam olarak bilmemelerinden dolayı ana dilini bilenlerin yanında kavrama zorlukları çekmeleri sınıf ortamında farklılıklar yaratmaktadır. Bu yüzden, başlangıçta bu durumdaki öğrenciler belirlenmeli ve gruplandırmalar buna göre yapılmalıdır.

Ana dilini iyi bilenlerin de, cümle yapısı ve gramerlerdeki benzerliklerle birlikte aynı olan birçok fiil ve ismi kolayca Öğrenmelerinin yanında, kullanım farklılıkları ve anlam kaymalarının etkisiyle Türkiye Türkçesine göre yanlış olan kullanımlarda ısrar etmeleri, olumsuz aktarımlara yol açmaktadır.
Anlam kaymalarından dolayı yapılan yanlışlara birkaç örnek:
"Türkmenistan'ın Başbakanı gençlerin Türkmenistan'ı çalışıp dolandırmasını istiyor." (B. Akmeredov)
"dolandır-" fiili, "yönet-, idare et-" anlamındadır.

"Mecbur kaldırmış." (Z. Durmatov) "kaldır-" fiili, "bırak-" anlamındadır.
"Bir buçuk bine kolay insan var" (V. Niyazlıyev) "kolay" kelimesi, "yakın" anlamındadır.

Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür: “öt-”(geç-) , “tap-”(bul-) , “acayip” (çok güzel ), “pul” (para), “para” (rüşvet) vb.
Örneklerden de anlaşılacağı gibi, öğrenci ana dilinden kopamamakta ve olumsuz aktarımlara sıkça rastlanmaktadır. Bu durumun önceden bilinmesi ve Türkiye Türkçesinin öğretiminin ilk basamağından itibaren öğretim elemanı tarafından bu konunun üzerinde durulması gerekmektedir. Çünkü, bu problemin alfabeden kaynaklanan yönleri (Örn.: Küçük “t” harfi, Kiril alfabesinde “m”, “d”harfi “g” , “N” harfi “H”, “R” harfi “P” biçimindedir vb.) vardır. Anlam kaymalarından kaynaklanan yönleri (Örn.: “temir” ()demir , “ konuk” (konuk ) vb. ) vardır. Anlam kaymalarından kaynaklanan yönleri (Örn.: “öttü” (geçti) “camiler yaptı” ( camilere kapattı) vb. ) vardır. Sentaksta önemli bir zorluk bulunmamaktadır.

Kısaca değinmeye çalıştığımız bu zorlukları aşabilmek için, öğrencilere temel seviyeden itibaren bu farklılıkların gösterilmesinin yanında, Türkiye Türkçesinin kelime kadrosunun da (isim, fiil, sıfat, zarf vb.) her seviye için ayrı ayrı belirlenmesi gerekmektedir. Bu çalışma yapılırken ortak kelimelerimiz belirlenmeli, kelimelerdeki ses farklılıkları verilmeli ve zaman zaman Eski Türkçeden örnekler verilerek aynı dili kullandığımız öğrenciye hissettirilmelidir.

Bütün bunlar yapılırken ortak kültür değerlerimiz ön plana çıkarılmalı ve öğrenciler istekli kılınarak aktif hale getirilmelidir. Türkiye Türkçesiyle “Abay”ı anlatan Kazak öğrenciler, “ Manas”ı anlatan Kırgız öğrenciler, “Ali Şir Nevâyi”i anlatan Özbek öğrenciler, “ Mahdumkulu”nu anlatan Türkmen öğrenciler, “Fuzuli”yi anlatan Azeri öğrenciler, hem kendi kültürlerini anlatmanın heyecanıyla derse canlılık katacaklar, hem de ortak kültürümüzün ve dolayısıyla ortak dilimizin farkına varacaklardır. Böylelikle, öğrenme isteği üst seviyeye çıkacak, bu da hem Türkiye Türkçesini iyi öğrenmelerine yardımcı olacak, hem de Türkiye’ye ve Türk insanına uyum sağlamalarını kolaylaştıracaktır. Tabii ki, bu dersi verecek olan öğretim elemanının Türkolog olması ve Eski Türkçe ile bugünkü Türk lehçelerini iyi incelemiş olması gerekmektedir.

Yukarıda belirttiğimiz alfabe, fonetik , morfoloji, sentaks ve anlam kaymaları konularının her birinin ayrı ayrı ele alınarak öğretim stratejilerinin belirlenmesi ve uygulamalarda bunlara önem verilmesi, Asya Türk Cumhuriyetlerinden gelen öğrencilere Türkiye Türkçesinin iyi öğretilmesi için en temel şarttır.

Kaynakça
Özgür AYDIN, Azeri, Kazak, Özbek ve Türkmen Öğrencilerde Türkçe Öğrenim Sorunları-I, A.Ü.TÖMER Dil Dergisi, 1994, S.18, s.16-23.
------------ Azerî, Kazak, Özbek ve Türkmen Öğrencilerde Türkçe Öğrenim
Sorunları-II, A.Ü.TÖMER Dil Dergisi, S.20, s.32-43.
A.Bican ERCİLASUN, Türk Lehçelerinin Anlaşılmasında Dikkat Edilecek Noktalar, A.Ü.TÖMER Dil Dergisi, 1992, S.5, s.28-42.
Nizameddin MAHMUDOV, Ortak Kelimeler Ortak Anlamlar mı Demektir?, A.Ü.TÖMER Dil Dergisi, 1994, S.17, s.15-19.
Rasim ÖZYÜREK, Azerbaycanlı Öğrencilerin Türkiye Türkçesi Öğreniminde Karşılaştıkları Sorunlar, Türk Dili, Mayıs 1997, s.476-478.
Zuhal K. ÖLMEZ, Türkçenin Diğer Türk Dil ve Lehçeleriyle Olan İlişkilerine Kısa Bir Göz Atış, Uygulamalı Dilbilim Açısından Türkçenin Görünümü, Di! Derneği, 1994, s.28-41.
Talât TEKİN, Türkçe ile Kazakça Arasında Karşılıklı Anlaşabilirlik, Genel Dilbilim Dergisi, 1978, S.1, s.33-42.
------------ Orta Asya Türk Dilleri, A.Ü.TÖMER Dil Dergisi, 1992, S.5, s.48-54.
Şaire USMANOVA, Özbekçe ve Türkçe Deyimlerin Karşılaştırmalı Tahlilinden Birkaç Örnek, Türk Dili, Temmuz 1997, s.36-41.
Johan VANDEWALLE, Orta Asya Türkçesiyle Türkiye Türkçesinin Arasındaki Farklar Üzerine, A.Ü.TÖMER Dil Dergisi, 1992, S.5, s.15-20.

Yayımlandığı Yer: Prof. Dr. SADIK TURAL Armağanı, Ank., s.77-80.

Yrd. Doç. Dr. Erol BARIN

 

 

ÖZET
 
Türkiye’nin birçok açıdan dünyaya açıldığı son dönemde Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi daha fazla önem kazanmıştır. Yabancılara Türkçe öğretiminin ilk eseri Divanü Lugati’t-Türk adlı eserdir. Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde her ne kadar uzun bir süre geçmiş olsa da henüz bu
alanda tam bir kuramsal bir çerçeve oluşturulamamıştır. Bu durum da çalışmaların sistemli bir şekilde yürütülememesi gibi birtakım zorlukları ortaya çıkarmaktadır. Bu alanyazın taramasında, yabancılara Türkçe öğretimiyle ilgili çalışmalara genel bir bakışla değinilmiş ve bu alandaki gelişmeleri dikkate alarak karşılaşılan sorunlara ve çözüm önerilerine işaret edilmiştir.
 
Anahtar Kelimeler: Yabancı dil olarak Türkçe Öğretimi, literatür taraması, önemli çalışmalar.
 
 
 
Dosyayı indirmek için aşağıdaki pencerenin herhangi bir yerine tıklayıp klavyeden CTRL+S tuşlarına basınız.

 

 

ÖZET
 
Dil öğretimi ne kadar çok uyaranlı bir ortamda sürdürülürse o oranda hedefe ulaşılabilir ve öğrenen durumundaki bireyler temel dil becerilerini  istenilen seviyede edinebilirler. Bu bakımından öğretmenlerin, çevre imkanlarını, öğrenen özelliklerini iyi bilmesi ve öğrenme ortamını değişik materyallerle zenginleştirerek etkinliklerini gerçekleştirmesi gerekir. Öğrenme – öğretme sürecinin etkili kılınmasında önemli bir materyal olan ders kitaplarının niteliğini artıran temel özelliklerinden biri, ölçme ve değerlendirme bölümlerinin yeterli ve zengin olmasıdır. Ölçme ve değerlendirmeyi sürecin her aşamasında dinamik tutan, yapılan değerlendirme sonuçlarından hareketle sürece yön veren bir değerlendirme anlayışı ders kitabının değerini artırır.
 
Bu çalışmada, Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde kullanılan Yabancılar İçin Türkçe (Ankara Üniversitesi TÖMER, Hitit Yay.), Yabancılar İçin Türkçe (Gazi Üniversitesi TÖMER Yay.) ve Gökkuşağı Türkçe Öğretim Seti (Dilset Yay.) adlı kitaplar konu/etkinlik içi ve ünite/tema sonu ölçme ve değerlendirme bölümleri incelenmiştir. İncelemede gerek etkinlik içi, gerekse ünite/tema sonu ölçme ve değerlendirme uygulamalarında kullanılan soruların çeşitliliği, temel dil becerilerine yönelik olup olmadığı ve öğrencilerin edindikleri dil becerilerini geliştirebilecekleri uygulama alanları, çalışma yaprakları, yönerge, yönlendirme vb. bulunup bulunmadığına bakılmıştır.
 
Anahtar Sözcükler: Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi, ders kitabı, ölçme ve değerlendirme.
 
 
 
Dosyayı indirmek için aşağıdaki pencerenin herhangi bir yerine tıklayıp klavyeden CTRL+S tuşlarına basınız.

 

 

ÖZET
 
Yabancı dil öğretiminde görsel ve işitsel araçların kullanılması, aktif duyu organlarının etkinliğini artırmakta dolayısı ile öğrenimi kolaylaştırmakta ve hızlandırmaktadır. Yabancılara Türkçe öğretiminde görsel ve işitsel araçların nasıl kullanılması gerektiği güncel bir tartışma konusudur. Eğitimde yaygın kullanılan görsel ve işitsel araçlar incelenerek bu araçların yabancılara Türkçe öğretiminde kullanımı bir sistem çerçevesinde incelenmiştir. Bu makale yabancı dil olarak Türkçe öğretenler için görsel ve işitsel araçların kullanım yöntemlerini ve bu yöntemleri en verimli şekilde nasıl kullanılabileceklerini açıklamaktadır.
 
Anahtar sözcükler: görsel ve işitsel araçlar, yabancılara Türkçe öğretimi, yöntem.
 
 
 
Dosyayı indirmek için aşağıdaki pencerenin herhangi bir yerine tıklayıp klavyeden CTRL+S tuşlarına basınız.

 

 

ÖZET
 
Bu çalışma, yabancılara Türkçe öğretiminde eğitsel oyun ve etkinliklerin kullanım yöntemlerini açıklamaktadır. Yabancı dil öğretiminde konuyla ilgili materyal taranmış ve yabancılara Türkçe öğretiminde kullanılması düşünülen yöntemlerin uygulama şekilleri belirlenmiştir. Eğitsel oyunların yabancılara Türkçe öğretiminde öğrenci motivasyonunu sağlaması üzerinde de durulmuştur. Makalede elde edilen veriler değerlendirilmiş ve yabancılara Türkçe öğretiminde eğitsel oyun ve aktiviteler bir plan çerçevesinde sunulmuştur. Yabancılara Türkçe öğretirken öğrenci dikkatini sağlamada problem yaşayanlara bir fikir vermesi bakımından bu araştırma önemlidir.
 
Anahtar Kelimeler: Yabancılara Türkçe öğretimi, eğitsel oyunlar ve etkinlikler, yöntem, motivasyon.
 
Dosyayı indirmek için aşağıdaki pencerenin herhangi bir yerine tıklayıp klavyeden CTRL+S tuşlarına basınız.

 

 

ÖZET
 
Bu çalışmada, Avrupa’ nın kültür dokusuna yeni bir boyut katacağına inanılan Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde kullanılabilecek yöntemlerden biri olan Yansıtıcı Öğretim üzerinde durulacaktır. Yansıtıcı öğretim, ülkemizde yaygın olarak kullanılmamakla beraber, özellikle İngilizcenin yabancı dil olarak öğretiminde ve İngilizce öğretmeni yetiştirmede dünyada sıkça baş vurulan bir yöntemdir.
 
Öğretimde yansıtma basitçe, öğretim süreci sırasında ve sonrasında, öğretim ortamında neler olup bittiğini düşünmek ve bu düşünceler ışığında birtakım değişiklikler yapmak olarak açıklanabilir (Mc Collum 2002).
 
Anahtar Sözcükler: Dil öğretimi, yabancı dil olarak Türkçe öğretimi, yansıtıcı öğretim.
 
 
 
Dosyayı indirmek için aşağıdaki pencerenin herhangi bir yerine tıklayıp klavyeden CTRL+S tuşlarına basınız.

 

 

ÖZET
 
Bu çalışma, Türkçenin yabancılara öğretimini tarihsel açıdan değerlendirmeyi amaçlamaktadır.İlk bölümde Türkçenin yabancılara öğretimiyle ilgili kaynaklar ele alınmıştır. Bu kaynaklar içerdikleri dil sayısına göre iki dilli ve ikiden çok dilli olmak üzere iki başlık altında incelenmiştir. Sonuç bölümünde, kaynakların incelenmesinden elde edilen sonuçlar değerlendirilmiştir.
 
Dosyayı indirmek için aşağıdaki pencerenin herhangi bir yerine tıklayıp klavyeden CTRL+S tuşlarına basınız.

 

Pazartesi, 18 Şubat 2013 10:40

Yabancılara Türkçe Öğretiminde İlkeler

 

ÖZET
 
Dil öğretimi, belirli ilkeler doğrultusunda yapılmalıdır. Yabancılara Türkçe öğretimi, Türk dili ve Türk kültürü açısından oldukça önemlidir. Bu nedenle, temel ve genel ilkeler doğru bir biçimde tespit edilmeli ve öğretimde kullanılmalıdır.
 
Anahtar kelimeler: dil, ilkeler, Türkçe öğretimi, yöntem, teknik, uzmanlık.
 
Dosyayı indirmek için aşağıdaki pencerenin herhangi bir yerine tıklayıp klavyeden CTRL+S tuşlarına basınız.

 

 

ÖZET
Yabancılara Türkçe öğretimi, son yıllarda hız kazanmıştır. Kaşgarlı Mahmut'tan günümüze bu konuda yazılan kitaplar yabancılara Türkçe öğretimine ışık tutmaktadır. Bu kitaplardaki ilkelerin ortaya konup değerlendirilmesi gerekmektedir. Selim Gürcü'nün 1892'de yazdığı "Ecnebilere Mahsus Elifbâ" kitabı da bu konuda önemli bir kilometre taşıdır.
 
Anahtar Kelimeler:  Yabancılara Türkçe Öğretimi, Osmanlı Dönemi, kitaplar,  ilkeler, değerlendirme.  
 
Dosyayı indirmek için aşağıdaki pencerenin herhangi bir yerine tıklayıp klavyeden CTRL+S tuşlarına basınız.

 

 

ÖZET
 
Türkçenin yabancı dil olarak öğretilmesinde bilişim teknolojilerinden etkin olarak yararlanmanın, gerek yapılan işte arzulanan hedefe ulaşmada gerekse alanın kendi içerisindeki üretkenliğini sağlamada kazançları olacağı açıktır.  
 
Ülkemizde, Türkçenin yabancı dil olarak öğretilmesine ilişkin üniversitelerimizde bir bölümün olmadığı görülmektedir (2006 ÖSYS Yerleştirme Klavuzuna göre). Oysa gelişmiş ülkelerde, örneğin İngiltere ve Amerika’da ELT (English language teaching : İngiliz Dili Öğretim) bölümleri/merkezleri ve Fransa’da FLE (Yabancı Dil Fransızca) bölümleri bir disiplin olarak yer almaktadırlar. Bu açıdan bakıldığında bugün dille uzaktan yakından ilgisi olan hemen herkesin tanık olduğu « İngilizcenin egemenliği » konusu sadece bir olgu olmanın ötesinde, başka 
etkenlerin yanında, bu dilin « ÖĞRETİLEN » bir dil olmasından da kaynaklanmaktadır.  Konuyu Türkçe açısından ele aldığımızda, sanal ortamda yapacağımız çok küçük bir gezi bile bize, Türkçenin Yabancı Dil olarak öğretilme (me) sinde hangi durumda olduğumuza ilişkin ciddi ipuçları verecektir. Oysa değişen dünya konjonktürü ve yer aldığı inanılmaz öneme sahip coğrafya nedeniyle Türkçenin bugün « ÖĞRETİLEN » bir dil olmasıyla sağlanacak kazanımlar, sadece Türkçeyi konuşan insanlarla sınırlı kalmayıp, bir disiplin olarak yabancı dil Türkçenin kazanımlarını artırmaya yönelik ciddi sonuçlar da doğuracaktır. 
 
Bilgi ve iletişim teknolojilerinin doğrudan ya da dolaylı olarak öğrenmeye olan katkıları, internetin de yaygınlaşmasıyla olağanüstü bir hız kazandı. Dünün dil laboratuvarlarının yerini bugünün multimedya (çoklu ortam) etkinlikleri aldı. Ses, görüntü ve metnin bir arada kullanıldığı 
bu çeşit öğretme ve öğrenme süreçlerinde sağlanan başarı, bilişim teknolojilerinin verimli kullanılmasıyla artmakta, bu yönde yapılacak ciddi çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır. 
 
Bir disiplin olarak yabancı dil Türkçenin öğretilmesine yönelik yetiştirilecek kişilerin de öncelikli olarak alanın gerektirdiği donanıma sahip olmaları sağlanmalıdır. Bu amaçla üniversitelerimizin özellikle eğitim fakültelerinde biri çok üst düzeyde bir batı dili bilgisi gerektiren ikincisi isteğe bağlı olabilecek ikinci bir batı dili öğreniminin de zorunlu olduğu, Yabancı Dil Türkçe Eğitimi bölümlerinin, sınırlı sayıda da olsa, açılmasında yarar olacağı kuşkusuzdur.
 
Birkaç üniversitenin dil öğretim merkezlerinin başarıyla yürüttüğü bu görevi görmemezlikten gelmiyoruz. Ancak Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenmek isteyenlere de  bilişim teknolojilerinin sağladığı olanakları kullanarak belirli düzeylerde öğretilmesi konusunda gerek gönüllü kuruluşlarca gerekse devlet destekli çalışmalarla bir proje başlatılabileceğini düşünüyoruz. 
 
Konuya çok geniş bir perspektiften bakıldığında Yabancı Dil Türkçenin öğretiminin katma değer sağlanacak bir hizmet olmasının ötesinde, bir devlet politikası haline gelmesinde de sayısız yararlılıklar görmekteyiz. Bu nedenle, Yabancı Dil Türkçe eğitiminde kullanılabilecek bilişim teknolojilerini öğrenme ve öğretme sürecinde geliştirilebilir, güncelleştirilebilir bir yöntemle Türkçenin dünya üzerinde “ÖĞRETİLEN” bir dil olmasını sağlamak ve buna uygun yöntemler geliştirmek bir politika olmalıdır. Kaldı ki öyle ya da böyle bir biçimde Türkçenin yabancı dil olarak öğretilmesi konusunda gayret sarf etmiş kişilerin hemen hepsinin katıldıkları bir ortak yön oluşmuştur. Bu da, Türkçenin “ÖĞRETİLEN” bir dil olmasını kolaylaştıracak etkenlerden biri,  Türkçenin matematikselliği konusudur. Nitekim bildirimizde bu konuya ilişkin yapılan çalışmalardan da 
kısaca bahsedilecektir. 
 
Yurt dışında bulunan Türkçe öğretim merkezlerinde ya da enstitülerde görev yapan kişilerin üniversitelerin ya yabancı dil bölümlerinden ya da  Türkçe bölümlerinden özellikle seçilerek 2 gönderilmeleri Yabancı Dil Türkçe öğretiminin bir disiplin olarak yer edinmesinin önemini bir kez daha gözler önüne sermektedir. 
 
Bugün Avrupa üniversitelerinde örneğin Yabancı Dil Fransızca eğitimi bölümünde okuyan öğrenciler, ileride bu dili öğretmek üzere yetiştirilen öğrenciler olarak, ders programlarında yer alan bilişim teknolojilerini dil öğretiminde kullanmaya yönelik olarak ta yetiştirilmektedirler. Ve 
bu bölüm öğrencileri için yurt dışı stajı zorunludur. 
 
Bildirimizde bir sorun olarak ortaya koyduğumuz Yabancı Dil Türkçenin öğretimi konusunda, gelişen bilişim teknolojilerinden hangi düzeyde ne şekilde yararlanılabileceğine ilişkin değerlendirmelerde bulunulacaktır. Öğrenmenin etkinliğini artıran multimedya (çoklu ortam) yöntemlerinin yanı sıra web ortamında öğrenme, interaktif öğrenme CD’leri, Türkçe öğretimi/öğrenimi sohbet odaları vb. etkinler çözüm önerileri olarak açıklanacaktır. 
 
Dosyayı indirmek için aşağıdaki pencerenin herhangi bir yerine tıklayıp klavyeden CTRL+S tuşlarına basınız.

 

Ailemize siz de katılın!

Bilgilerinizin 3. şahıslarla paylaşılmayacağını taahhüt ederiz.
Sitede bulunan hiçbir içerik Uluslararası Kültür, Dil ve Edebiyat Derneğine ait değildir. Bütün içeriklerin sorumluluğu paylaşan ziyaretçilerimize aittir. Sitemizin, paylaşılan içeriklerin içeriğinde bulunan hiçbir bilgiden sorumlu tutulamaz. Sitemizde içerik paylaşanlar, paylaştıkları içeriklerin içerisinde bulunan her türlü materyalin telif haklarının kendilerine ait olduğunu beyan etmiş sayılırlar. İçeriklerle ilgili bütün sorumluluk içerik sahiplerine aittir. Bu durumlardan Uluslararası Kültür, Dil ve Edebiyat Derneği ile sitemiz görevlileri sorumlu değildir. Sitemizdeki içeriklerin herhangi birisi size ait bir telif hakkını ihlal ettiğini düşünüyorsanız bunu [email protected] adresinden bize bildirebilirsiniz.