Ne aramıştınız?

Sayfalar
Haber ve Duyurularda
Dosya ve Görsellerde
Kültür Köşesinde
Videolarda
Akademik Kategorilerde
Akademik Yazılarda
Arama - Haber Kaynağı
Arama - Etiketler
Selçuk DOĞAN

Selçuk DOĞAN

Ankara’da doğdu. İlk ve ortaöğrenimini Ankara’da tamamladı. Gazi Üniversitesi Türkçe Öğretmenliği Bölümünü bitirdi. Yüksek lisansını Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde kullanılan zenginleştirilmiş kitaplar üzerine tamamladı. 2011-2021 yılları arasında Yunus Emre Enstitüsünde materyal geliştirme, proje koordinatörü ve strateji geliştirme uzmanı olarak çalıştı. Enstitünün faaliyet gösterdiği Romanya, Gürcistan ve Afganistan başta olmak üzere çeşitli sürelerle 20’ye yakın ülkede görev yaptı. 2021 yılında Yozgat Bozok Üniversitesi Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde öğretim görevlisi ve müdür yardımcısı olarak görev başladı. Çeşitli programlarda “Teknoloji Tabanlı Dil Öğretimi” seminerleri veren Doğan, evli ve 2 çocuk babasıdır.

Web sitesi adresi: https://www.selcukdogan.com.tr

25-26 Mayıs 2013 tarihlerinde, eş zamanlı olarak, Yunus Emre Enstitüsüne bağlı yurtdışındaki Türk Kültür Merkezlerinde uluslararası ölçekte Türkçe Yeterlik Sınavı (TYS) yapıldı.

“5653 sayılı Yunus Emre Vakfının Kuruluş Kanunu” ile Türkiye dışında gerçekleştirilecek Türk diline dair eğitim, sınav ve belgelendirme faaliyetlerini yürütmek üzere yetkilendirilmiş olan Yunus Emre Enstitüsü, ilk "Türkçe Yeterlik Sınavı"nı geçtiğimiz hafta sonu sorunsuz şekilde gerçekleştirdi.

İki oturumda gerçekleştirilen sınavın birinci bölümünde adayların okuma, dinleme ve yazma; ikinci bölümünde ise konuşma becerileri ölçüldü. Adaylar sınavın birinci bölümünde 165 dakika; ikinci bölümünde ise 15 dakika ter döktü.

Türkçe Yeterlik Sınavı (TYS), Türkçeyi yabancı ya da ikinci dil olarak öğrenen bireylerin dil yeterliklerini ölçmek üzere Yunus Emre Enstitüsü Sınav Merkezi tarafından Avrupa Dilleri Öğretimi Ortak Çerçeve Metni’ne göre hazırlanmış “C1 Düzeyi”nde bir dil muafiyeti sınavı. Sınavda başarılı olanlara geçerlik süresi 2 yıl olan “Türkçe Yeterlik Belgesi” veriliyor. Bu belgeyi alanlar Türkiye’deki üniversitelerin 1 yıllık Türkçe hazırlık döneminden muaf oluyorlar. Ayrıca Türkçe Yeterlik Belgesi, Türkiye ile ticaret yapan yabancı şirketlerde ya da yabancı ülkelerdeki Türk şirketlerinde iş bulmak isteyenlerin de ihtiyaç duyduğu bir belge durumunda.

Türkçe Yeterlik Sınavı (TYS) Ocak, Mayıs ve Eylül olmak üzere yılda 3 kez yapılıyor. 25-26 Mayıs 2013 tarihlerinde Arnavutluk, Azerbaycan, Belçika, Bosna-Hersek, Gürcistan, İran, Kosova, Mısır, Kazakistan ve Japonya’nın dâhil olduğu 10 ülkedeki 12 Yunus Emre Türk Kültür Merkezinde gerçekleşen “Türkçe Yeterlik Sınavı”na (TYS) 223 öğrenci girdi.

Yunus Emre Enstitüsünün yetkilileri, bundan sonraki Türkçe Yeterlik Sınavı’nın Yunus Emre Türk Kültür Merkezlerinin bulunduğu tüm ülkelerde Eylül 2013’te gerçekleştirileceğini belirtti.

Almanya’nın başkenti Berlin’de "Türkçe Güzel Okuma Yarışması Berlin Finali" düzenlendi.

Türkiye’nin Berlin Başkonsolosluğu Eğitim Ataşeliği tarafından Türkevi’nde düzenlenen finale, daha önce Berlin’de 8 bölgede yapılan eleme yarışmalarında büyükler ve küçükler kategorilerinde birinci olan öğrenciler katıldı.

Finalde küçükler kategorisinde Mierendorf İlkokulu öğrencisi İrem Özer birinci olurken, ikinciliği Wineta İlkokulundan Rümeysa Yaman ve üçüncülüğü Mercator İlkokulundan Muhammed Balmum elde etti.

Büyükler kategorisinde Christian Morgenstern İlkokulundan Kerim Dinçel birinci, Hunsrück İlkokulundan Nezahat Arkun ikinci ve Brandenburger Tor İlkokulundan Berna Üzel de üçüncü oldu.

Dereceye girenlere ödülleri Berlin Başkonsolosu Ahmet Başar Şen, Muavin Konsolos Esra Öner ve konuk sanatçı Yüksel Ertan verdi. Şen, yaptığı konuşmada Türkçe’nin önemine dikkati çekerek, bu dilin dünyada en fazla konuşulan diller arasında olduğunu söyledi.

Öğrencilerden Türkiye’den ve Türkiye’deki akrabalarından bağlarını koparmamalarını isteyen Şen, "Her yıl anavatanınızı en az bir kere ziyaret edin ve Türkçe'yi en güzel şekilde öğrenin, okullarınızdaki Türkçe derslerine mutlaka katılın. Eğer kendi okulunuzda Türkçe dersi yoksa öğretmenlerinize, okul müdürlerinize mutlaka Türkçe öğrenmek istediğinizi söyleyin. Türkçe kitaplar okuyun, Türk milletinin birer temsilcisi olduğunuzu asla aklınızdan çıkarmayın" dedi.

Yunus Emre Enstitüsü, uluslararası ölçekte ilk Türkçe yeterlilik sınavını yarın yapacak.

Dünya genelinde 35 Türk Kültür Merkezi’nde faaliyette bulunan Yunus Emre Enstitüsü, British Council, Alman Kültür Merkezi, Fransız Kültür Merkezi ve Cervantes Enstitüsü gibi birçok kültür merkezinin kendi dillerinde yaptığı dil yeterlik sınavının bir benzerini 25 ve 26 Mayıs’ta, Türkçe Yeterlik Sınavı adı altında gerçekleştiriyor.

Arnavutluk, Azerbaycan, Bosna Hersek, Kosova, Gürcistan Mısır, İran ve Japonya’da 10 Yunus Emre Türk Kültür Merkezi’nde düzenlenecek Türkçe Yeterlik Sınavı’nda (TYS) başarılı olanlara Türkçe Yeterlik belgesi verilecek. Geçerlilik süresi 2 yıl olan bu belgeyi alanlar Türkiye’deki üniversitelerin hazırlık döneminden muaf olacaklar. Sınav sonucunda verilecek TYS Yeterlik Belgesi aynı zamanda Türkiye’deki şirketlerde iş bulabilmek için Türkçe sertifikasına ihtiyaç duyanları da kapsayacak.

Cumartesi, 25 Mayıs 2013 08:14

Yer Atina, Ders Türkçe

Yunanistan'ın başkenti Atina'da Yunan ve Türk karma çiftler ile İstanbullu Rumların çocukları, Türkçe öğrenmek için kolları sıvadı. Ailelerin talebi ve Atina-Pire Başkonsolosluğu'nun desteğiyle başlatılan proje, Atina şehir merkezindeki özel bir dil merkezinde 7 öğrencinin katılımı ile hayata geçirildi.

Yunanistan'da son yıllarda artış kaydeden Türkçe dilini öğrenme çabasına bu defa 7-12 yaş aralığındaki çocuklar dahil oldu. Başkent Atina'da yaşayan Yunan ve Türk karma çiftler ile İstanbullu Rumların çocukları, dün ilk Türkçe dersine girdi. İkinci vatanları Türkiye'de zorluk çekmemeleri ve Türkiye kültürünü yakından tanımaları adına başlatılan proje kapsamında, dün ilk Türkçe dersi yapıldı. Atina'da Türkçe öğrenen 400 kişinin devam ettiği özel bir dil merkezinde ilk ders öncesi bir araya gelen velilerin heyecanına Atina-Pire Başkonsolosu Nurdan Altuntaş da ortak oldu. Öğretmen Zeynep Albayrak Verbis'in verdiği ilk ders alfabe ile başladı. Öğrenciler Vangelis Blazakis, Fotis Vafiadis, Tatiana Vafiadis, Deniz Karvori, Eleni Pashalidu, Ariadni Kovi ve Athina Pashalidu Türkçe öğrenecekleri için mutlu olduklarını söyledi.

"TÜRKÇE ÖĞRENEREK YEMEK SİPARİŞ ETMEK İSTİYORUM"

Cihan Haber Ajansı'na konuşan öğrencilerden Tatiana Vafiadis "Başlangıç için alıştırmalar gerekiyor ama kolay. İlerlettiğimde Türkçe bilmeyenlere yardımcı olmak istiyorum. Her yaz İstanbul'a gittiğimiz için konuşmak istiyorum." şeklinde düşüncesini paylaştı. Tatiana'nın kardeşi Fotis ise "Türkçe derslerine başlamak güzel. Biraz alıştırma gerekiyor ama öğreneceğiz. Yemek sipariş verdiğimizde Türkçe konuşmak istiyorum." diyerek dili öğrenme hedefini dile getiriyor.

9 yaşındaki Vangelis Blazakis ise Türkiye'ye yapacağı yolculuklar sırasında Türkçe konuşmak istediğini söylüyor: "Ben Türkçeyi öğrenmem gerektiğini düşünüyorum. Ailem yanımda yokken ve refakatçi ile yolculuk yapmak zorunda kaldığımda Türkçe bilmem gerektiğini düşünüyorum." ifadelerini kullanıyor. Blazakis, "Türkçemi ilerleteceğimi düşünüyorum. Türkiyeli olduğu için annem de bana yardımcı olacak. Tatillerde Türkiye'ye gittiğim ve orada akrabalarım olduğu için Türkçe'ye aşinayım." diyor.

Athina Pashalidi (7) ise "Her yaz Türkiye'ye gittiğimiz için Türkçe öğrenmemiz gerekiyor. Onun için bu kursa başladım. Çok iyi ve kolay olacağını sanıyorum." diyerek Türkçe öğrenme amacını özetliyor.

"VELİLER TALEP ETTİ BİZ DE DESTEKLEDİK"

Türkçe derslerinin başlamasından ötürü memnun olduklarını belirten Atina-Pire Başkonsolosu Nurdan Altuntaş, Cihan Haber Ajansı'na Türkçe kursunun nasıl hayata geçirildiğini anlattı: "Atina'daki toplumumuz, çocuklarının Türkçe öğrenmesi konusunda arzulu oldular. Taleplerini ilettiler. Başkonsolosluk olarak böyle bir projemiz vardı. Büyükelçiliğimiz de destekliyordu. Bu dershaneyle görüştük. Bize yer ve öğretmen sağladılar. Çocuklarımızın Türkçe öğrenmesi için ilk adımı atmış olduk. Bu hem buradaki toplumuza hem de iki ülke ilişkilerine hizmet edecek diye düşünüyoruz."

Türkçe derslerinin eğitim yılı sonuna denk geldiğini ve yeni öğrencilerin katılımı ile daha sonra devam edeceğini belirten Başkonsolos Altuntaş, "Araya yaz girecek ama daha sonra devam edeceğiz. Hatta bazı velilerimiz 'şimdi katılamıyoruz ama daha sonra katılacağız' dediler. Bugün Türkçe kursuna başlayanlar okuma yazma bilen 6 ile 13 yaş arası çocuklar. Bu artarak devam edece.k" dedi. Daha küçük yaştaki çocukları da unutmadıklarını söyleyen Altuntaş, "Onlar için oyun ile bir araya gelebilecekleri projelerimiz olacak. Geçen 23 Nisan'da bir araya gelmişlerdi. Onlara ders şeklinde değil de oyun ile birlikte olan bir çalışma düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.

"İKİNCİ VATANLARI İLE BAĞLARI GÜÇLENSİN İSTEDİK"

13 yıl önce Yunanistan'a gelin olarak gelen velilerden Özge Okay Karbonis, Türkçe kursunun başlamasına 3-4 veli ile birlikte ön ayak olduklarını söyledi. Özge Hanım, şunları konuştu: "Sayın Başkonsolos'u ziyaret etmiştik. Türkçe konusunda bir talebimiz oldu. Özellikle Türkiye ile bağlantısı olan çocukların kendilerini kinci vatanlarında daha rahat hissetmeleri ve bağlarını güçlendirmeleri açısından çok doğru bir adım olacağını düşünmüştük. Sayın Başkonsolos Nurdan Hanım da aynı görüşü paylaştığından dolayı böyle bir girişimde bulundular."

Kendisinin Türkiye vatandaşı olduğunu belirten Özge Hanım, "Kızımın babası Yunanistan vatandaşı. Kızım her iki ülkenin vatandaşı. Bu girişim, Türkçesini geliştirmesi için çok olumlu bir adım oldu." diye konuştu.

Çarşamba, 22 Mayıs 2013 13:35

Rotterdam'da Türk Edebiyatı keyfi

Amsterdam Yunus Emre Ensitüsü tarafından 15 Mayıs 2013 tarihinde düzenlenen gece Rotterdam Üniversitesi öğretim görevlisi Erol Samburkan’nın “Geçmişten Günümüze Türk Edebiyatı”başlıklı Türk Edebiyatı tarihini özetleyen bir sunumla başlandı.

 

Sunumu ardından gerçekleştirilen ve moderatorlüğünü Hollanda Yazarlar Kulubü başkanı Ahmet Suat Arı’nın yaptığı Edebiyat Sohbetine Türkiye’den konuk roman ve öykü yazarı Nihan Kaya, Avrupa ve Hollanda’da Türk edebiyatını temsilen de roman ve öykü yazarları Murat Tuncel ve Mesut Balık katıldılar.

 

Yazarların edebi çalışmalarına, özel yaşamlarına dair bilinmeyenlere pencere aralayan bu edebiyat sohbetine başta Rotterdam Başkonsolosu Togan Oral, Deventer Konsolosu İsa Müfit Mutlu, Witte de With Rotterdam Çağdaş Sanatlar Merkezi müdürü Defne Ayas olmak üzere çok sayıda ikinci ve üçüncü kuşaktan Türk edebiyat severleri katıldı.

 

Hollanda’daki başarılı ve üretken yazarlarımızdan Murat Tuncel bir yazarın başarısının sırrının çok çalışmak, çok okumak en önemlisi de çok iyi bir önhazırlıktan geçtiğini ifade ederken bazı anlarda yazma isteği geldiğinde yemeyi içmeyi dahi unuttuğunu belirtti.

 

Hollanda’da doğan ve bir süre Türkiye’de eğitim gören genç öykü yazarlarımızdan Mesut Balık ise mimar olarak

çalıştığını fakat yazmaktan büyük bir mutluluk ve haz duyduğunu, önümüzdeki süreçte yazmaya daha fazla vakit zaman ayırmak istediğini belirtti.

 

Çok okumanın ve çok çalışmanın önemini vurgulayan genç yazarımız, yazılarında iki kültürlü olmanın etkilerini çok bariz şekilde gördüğünü dile getirdi. Hollandaca öykü yazarken bir Hollandalı gibi düşündüğünü ve Hollanda kültürenden etkilenerek daha yoğunlukla güldüren ve şakacı bir üslupla yazdığını, Türkçe yazdığında ise daha çoğuklukla hüzünlü bir üslupla yazdığını, bunun da kendisine ve okuyucularına çok ilginç geldiğini ifade etti.

Çarşamba, 22 Mayıs 2013 13:12

Türkçe öğrenmek için çok sebep var

Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Hayati Develi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Balkanlar'da ve Ortadoğu'da açtıkları merkezlerle Türk dilini ve Türk kültürünü öğrettiklerini belirterek, kurslara devam edenlerin Türkçe öğrenmek için birçok sebepleri olduğunu söyledi.

Bosna Hersek'te Türkçenin ikinci yabancı dil (seçmeli mecburi ders) olarak müfredata girmesi yönünde çalışma yürüttüklerini ifade eden Prof. Dr. Develi, şu anda ülkenin bazı kantonlarında 6-12. sınıflarda 6 bin civarında Boşnak gencin Türkçeyi ikinci yabancı dil olarak seçtiğini ve Türkçe öğrendiğini bildirdi.

Prof. Dr. Develi, insanların bir dili, ihtiyaç duydukları ve merak ettikleri için öğrendiklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Son 20 yıldır Türkiye'nin artan iktisadi başarılarına, politik etkisine, üniversitelerin gelişen eğitim sistemine bağlı olarak, Türkçeyi öğrenmek, Türkiye ile ticari ilişkilerde bulunmak, Türk şirketinde çalışmak, Türk üniversitelerinde okumak, hatta bir Türk ile evlenmek, Türkiye'de yaşamak, Türkiye'de turizm faaliyetlerinde bulunmak gibi birçok sebeple insanlar Türkçe öğrenebiliyor."

Prof. Dr. Develi, son zamanlarda Sırpların dizilerden etkilenerek çocuklarına Türk isimleri koymaya başladığını belirterek, bu ilginin Türkçe öğrenmeyi teşvik ettiğini ve Yunus Emre Enstitüsü'nden Belgrad'da bir kültür merkezi açmalarının istendiğini söyledi.

Salı, 21 Mayıs 2013 20:16

Atina'da yeniden Türkçe

Atina’da Türkçe yeniden

Türkiye’ye küsüp yıllar önce Yunanistan’a göç eden ama burada da “Türkçe konuşmayın” baskısıyla karşılaşan İstanbullu Rumlar, ikili ilişkiler düzelip ülkede Türk dizileri de moda olunca çocuklarına yeniden Türkçe öğretmeye başladı. İlk ders dün Atina’da özel bir dershanede yapıldı.

 

 

 

İKİ ÜLKEDE YABANCI

 

 

 

Varlık Vergisi, 6-7 Eylül 1955 ve 1974 Kıbrıs olaylarının bedelini çok ağır ödeyen, bir zamanlar İstanbul’da ana dilleri Rumca’yı konuştuklarında bazen “Vatandaş Türkçe konuş” eleştirileriyle karşılaşan Rumların büyük bir bölümü Türkiye’den küskün ayrıldı. Yunanistan’a yerleştiklerinde ise bu defa “Türkçe konuşmayın” eleştirileri ile karşılaşan İstanbullu Rumlar, geçmişteki acı olayların da etkisiyle yıllarca Türkçe konuşmadılar. Atina’da doğan çocuklarına da Türkçe öğretmediler.

1999 yılında başlayan Türk-Yunan yakınlaşması ile Rumların İstanbul’a geliş gidişleri arttı. Yaz tatillerini Burgaz, Heybeliada ya da Büyükada’daki ‘baba evi’nde geçiren Rum ailelerin sayısı hızla arttı. Çanak antenler sayesinde Türk TV’lerini da izlemeye başladı İstanbullu Rumlar. Yunan TV’lerinde gösterilen Türk dizileri sayesinde ise Türkçe Yunanistan’da her eve girdi. Artık İstanbullu Rumların Atina’da doğan çocuklarına Türkçe öğretme zamanı geldi. Türkiye’nin Atina Büyükelçiliği ve Atina-Pire Başkonsolosluğu’nun girişimi sayesinde,  her pazar günü İstanbullu Rumların çocukları hiçbir ücret ödemeden ilk aşamada haftada iki saat Türkçe dersi yapacaklar. Dün saat 13.00’te ilk kez çalan ders zili, değişimin habercisi...

 

Çocuklar değiştirecek

 

 

 

Hürriyet’e konuşan Başkonsolos Nurdan Altuntaş, “Yunanistan’da yaşayan Rum vatandaşlarımız bizim için çok önemlidir. Çocuklarının Türkçe öğrenmesi de çok önemli” dedi. Öğretmen Zeynep Albaylar Verbis ise “Herşeyi çocuklarımız değiştirecek. Atılması gereken bir adımdı” diye konuştu.

 

İlk derste İstanbul rüyası

 

Dün yapılan ilk derste öğretmenlerini dikkatle dinleyen ve ilk kez “A, B, C” diyerek Türk alfabesi ile tanışan Rum çocuklardan biri “Her yaz İstanbul’a gidiyoruz. Türkçe öğrendiğimzde Türk arkadaşlarımızla daha rahat konuşabileceğiz” dedi. Ötekisi, “Annemiz ile babamız Türkçe öğrenirsek bizi İstanbul’a götüreceklerine söz verdi” diye ekledi.

 

 

Pazar, 19 Mayıs 2013 20:15

Bizim İngilizler Türkçe öğrendi

Ölüdeniz Belediyesi ve Fethiye Halk Eğitim Merkezi işbirliğiyle düzenlenen yabancılara yönelik Türkçe kursu sona erdi. Aralarında İngilizlerin yanı sıra Japon kursiyerlerin de yer aldığı 17 yerleşik yabancı Türkçe öğrenerek serifika almaya hak kazandı. Bu yıl 30 kursiyerin katıldığı Türkçe yazma ve konuşma kursuna katılanlardan 17'si sınavda başarılı oldu.

Cezayir Yüksek Öğretim ve Araştırma Bakanlığı, Türkçe'nin üniversitelerde ders olarak okutulmasının planlandığını açıkladı.

Cezayir Yüksek Öğretim ve İlmi Araştırmalar Bakanı Reşid Haravbiye, Türkiye’nin Cezayir Büyükelçisi Adnan Keçeci ile bir araya geldi.

Görüşme sonrası bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Haravbiye ve Keçeci’nin, iki ülke arasında eğitim alanındaki ilişkileri ele aldıkları belirtildi. 

Açıklamada, Cezayir’in tarihi ve kültüründe Osmanlı döneminin önemli bir yer tuttuğuna değinilerek, iki tarafın da ülkedeki üniversitelerde özellikle tarih ve medeniyet bölümlerinde Türkçe’nin müfredata alınması konusunda mutabık oldukları vurgulandı. 

Görüşmede, ayrıca Cezayir ile Türkiye arasındaki eğitim işbirliğinin geliştirilmesi, öğrencilere karşılıklı burs verilmesi ve öğretmenlerin eğitimi konularının da ele alındığı kaydedildi. Cezayir’de Türkçe eğitimi yalnızca özel dil kurslarında veriliyor.

Pazar, 28 Nisan 2013 05:12

Japonlar, Türkçe öğrenmeye geldi

Depremde ebeveynlerini kaybeden çocuklara eğitim ve psikolojik destek sağlayan Ashinaga Vakfı, 3 Japon öğrenciyi Türkçe öğrenmek ve eğitim almak üzere Kocaeli Üniversitesi’ne gönderdi.

Japon öğrenciler Suguru Akaike, Ittetsu Yamaguchi ve Mika Nishio, bir yıl süreyle Kocaeli Üniversitesi’nde eğitim görecekler. Japonlar, Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Sezen Ş.Komsuoğlu’nu ziyaret ettiler. Buluşmada, Türkiye ve Japonya arasında eğitim, sosyal ve kültürel ilişkilerin geliştirilmesi temennisiyle öğrencilere Türkiye’de geçirecekleri süreçle ilgili ön bilgiler verildi.

Ailemize siz de katılın!

Bilgilerinizin 3. şahıslarla paylaşılmayacağını taahhüt ederiz.
Sitede bulunan hiçbir içerik Uluslararası Kültür, Dil ve Edebiyat Derneğine ait değildir. Bütün içeriklerin sorumluluğu paylaşan ziyaretçilerimize aittir. Sitemizin, paylaşılan içeriklerin içeriğinde bulunan hiçbir bilgiden sorumlu tutulamaz. Sitemizde içerik paylaşanlar, paylaştıkları içeriklerin içerisinde bulunan her türlü materyalin telif haklarının kendilerine ait olduğunu beyan etmiş sayılırlar. İçeriklerle ilgili bütün sorumluluk içerik sahiplerine aittir. Bu durumlardan Uluslararası Kültür, Dil ve Edebiyat Derneği ile sitemiz görevlileri sorumlu değildir. Sitemizdeki içeriklerin herhangi birisi size ait bir telif hakkını ihlal ettiğini düşünüyorsanız bunu [email protected] adresinden bize bildirebilirsiniz.