Ne aramıştınız?

Sayfalar
Haber ve Duyurularda
Dosya ve Görsellerde
Kültür Köşesinde
Videolarda
Akademik Kategorilerde
Akademik Yazılarda
Arama - Haber Kaynağı
Arama - Etiketler
Selçuk DOĞAN

Selçuk DOĞAN

Ankara’da doğdu. İlk ve ortaöğrenimini Ankara’da tamamladı. Gazi Üniversitesi Türkçe Öğretmenliği Bölümünü bitirdi. Yüksek lisansını Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde kullanılan zenginleştirilmiş kitaplar üzerine tamamladı. 2011-2021 yılları arasında Yunus Emre Enstitüsünde materyal geliştirme, proje koordinatörü ve strateji geliştirme uzmanı olarak çalıştı. Enstitünün faaliyet gösterdiği Romanya, Gürcistan ve Afganistan başta olmak üzere çeşitli sürelerle 20’ye yakın ülkede görev yaptı. 2021 yılında Yozgat Bozok Üniversitesi Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde öğretim görevlisi ve müdür yardımcısı olarak görev başladı. Çeşitli programlarda “Teknoloji Tabanlı Dil Öğretimi” seminerleri veren Doğan, evli ve 2 çocuk babasıdır.

Web sitesi adresi: https://www.selcukdogan.com.tr

AB projelerinden "Kalevala'dan Truva'ya Yenilikler ve Kültür" projesi kapsamında Finlandiyalı öğrenciler Çanakkale'nin Çan ilçesine geldi.

AB projelerinden "Kalevala'dan Truva'ya Yenilikler ve Kültür" projesi kapsamında Finlandiyalı öğrencilerÇanakkale'nin Çan ilçesine geldi.

Türkiye ile Finlandiya arasında yürütülen proje çerçevesinde Çan'a gelen 8 okul yöneticisi, öğretmen ve 4 öğrenci, ilk Çan Özer Ortaokulu'nda düzenlenen programa katıldı. Yabancı misafirleri Çan İlçe Milli Eğitim Müdürü Osman Özkan ve Okul Müdürü Sami Şen okul bahçesinde karşılarken, çalışma toplantısı İlçe Milli Eğitim Müdürü Osman Özkan'ın konuşmasıyla açıldı. Özkan konuşmasında, "İmatra'dan Çan'a gelen yönetici, öğretmen ve öğrenci misafirlerimizi burada ağırlamaktan mutluyuz. Ortaklarımıza iki kez konuk olmuştuk. Eğitim hayat boyu devam eden bir süreç. Bu çalışmamızın her iki taraf adına da önemli bir kazanç olduğunu düşünüyorum. Bizim de onların tecrübelerinden yararlanacağımız şüphesizdir" dedi.

Son yıllarda eğitim alanında önemli atakların olduğunu kaydeden Özkan, "Gelecek üç yıl içersinde okul ve öğrencilerimize hem akıllı tahta hem de bilgisayar uygulamasıyla da bilişim teknolojisinin imkanlarını sunacağız. Bu, 16 milyon öğrencimizi kapsayacak. Çok hızlı bir gelişim ve değişimin yaşandığı dünyamızda bu gelişmeleri yakından takip ediyoruz" şeklinde konuştu.

Yabancı misafirler adına konuşan okul idarecisi Jussi Virsunen de, bu toplantıya katılmak için çok beklediklerini, sonunda bu fırsatı bulduklarını söyledi. Virsunen, iki ülke arasındaki iklim koşullarının farklılığına işaret ederek, "Ülkenizdeki eğitimle ilgili değişimleri duymak güzel. Eminim iyi sonuçlar da alacaksınız. İki ülke olarak gelecekte gençlerimiz için çok büyük çaba sarf etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Projemize yeni başladık, ama öğretmenlerin birbirlerinden öğrenecekleri şeyler çok önemli. Ayrıca kültürünüz çok ilgi çekici. Bu yüzden Kalevala ile Truva arasında bağlantı kurmak da çok güzel oldu. Ayrıca öğrencilerin de bu projeye dahil olmaları iyi oldu. Bu duygu ve düşüncelerle gelecek tartışmaları da dört gözle bekliyoruz" diye konuştu.

Konuşmaların ardından video görüntüleriyle eğitim sistemleri ve okullar tanıtıldı. Finlandiyalı misafirler, 4 gün boyunca Çan'daki okulları gezip, karşılıklı kültür ve eğitim sistemleri hakkında fikir alışverişinde bulunduktan sonra Assos, Truva ve Çanakkale gezilerine katılacak.

Antalya'nın Manavgat ilçesine bağlı Hatipler Köyü İlkokulunda eğitim gören öğrencilerin anneleri, Kaymakamı Emir Osman Bulgurlu'dan okullarına öğretmen istedi.

Antalya'nın Manavgat ilçesine bağlı Hatipler Köyü İlkokulunda eğitim gören öğrencilerin anneleri, Kaymakamı Emir Osman Bulgurlu'dan okullarına öğretmen istedi.

Hatipler İlkokulunda eğitim gören öğrencilerin anneleri, Manavgat Kaymakamı Emir Osman Bulgurlu'yu ziyaret ederek, okullarına öğretmen istediler. İlçe Milli Eğitim müdürü İsmail Kılıç ve Hatipler Köyü Muhtarı Ahmet Aksoy'un bulunduğu ziyarette, kadınlar çocuklarının birleştirilmiş sınıflarda iyi bir eğitim alamadıklarını savundu. Okullarında geçen yıl 3 öğretmen görev yaparken bu yıl 2 öğretmene düştüğünü belirten kadınlar, "Öğretmenimizin birisi de doğum izninden yeni döndü. 1 ve 2. Sınıf ile 3-4 ve 5. Sınıflar aynı yerde ders görüyor. Öğretmenin böyle bir ortamda çocuklara bir şeyler öğretebilmeleri mümkün değil. Manavgat'ın bir mahallesi kadar yakınındaki bir yerde güneydoğuda bile olmayan bir okul var. Çocuklarımız okuldan çıkıp bahçenin ucunda bulunan tuvalete gitmek zorunda kalıyor. Yağmurluhavalarda gitmeleri mümkün bile olmuyor" diye konuştular.

Milli Eğitim Müdürü İsmail Kılıç, okulun durumu ve eğitim-öğretim hakkında bilgisi olduğunu, prosedür gereği öğrenci sayısının az olmasından dolayı okula 2'den fazla

öğretmen vermelerinin mümkün olmadığını söyledi.

Manavgat kaymakamı Emir Osman Bulgurlu, "Yasalar çerçevesinde ne yapılabiliyorsa en kısa zamanda yapılacaktır. Hatipler köyünde okul yaptırmak üzere hayırseverlerin desteğini bekliyoruz. Eğer bunu başarırsak sorunu kökten çözmüş oluruz. Öğretmen konusunda da Milli Eğitim ile görüşüp yapılabilecek bir şey varsa yaparız" dedi.

Çarşamba, 20 Şubat 2013 09:10

Halil Öğretmen seferberliği

Manisa'nın Soma ilçesi, Yağcıllı beldesinde 20 gündür kayıp olan öğretmen Halil İbrahim Doğan’ı (51) arama çalışmaları sürüyor.

Bursa’nın Nilüfer ilçesindeki bir okulda görevli matematik öğretmeni, evli ve iki çocuk babası Halil İbrahim Doğan, yarıyıl tatili için baba evine geldi. Tatilin 5’inci günü saat 10.00’da babası Hüseyin Doğan’a (72) ot toplayacağını söyleyip evden ayrıldı. Oğul Doğan’ın, geç saate kadar eve gelmemesi üzerine Hüseyin Doğan, jandarmaya kayıp ihbarında bulundu. Jandarma, Manisa Afet Acil Durum Müdürlüğü’nden destek istedi. Aramalardan sonuç çıkmayınca Arama Kurtarma Derneği’nden (AKUT) yardım istendi. 30 kişilik AKUT ekibine, SAR ve ASYA Arama Kurtarma ekipleri ile jandarma da destek verdi. Toplam 50 kişilik bir ekip, harita üzerinde işaretmiş yerler bitene kadar aramalarını sürdürecek. Doğan’ın cep telefonun en son 1 Şubat gecesi 03.00 arandığı ve 90 saniyelik bir görüşme olduğu tespit edildi.

Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) Atatürk Eğitim Fakültesi Türkçe Öğretmenliği Bölümü öğrencileri, geçtiğimiz günlerde Uzman Selma Korkmaz ile birlikte Bostancı Fikri Karayel İlkokuluna anlamlı bir ziyarette bulundular.

Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Dairesi'nden verilen bilgiye göre,Türkçe Öğretmenliği Bölümü öğrencileri, Topluma Hizmet Uygulamaları kapsamında, her yıl düzenlemiş oldukları etkinlik çerçevesinde bu yılki ziyaretini Bostancı Fikri Karayel İlkokuluna yapmıştır. Ziyarette maddi durumu iyi olmayan 23 çocuk giydirilmiş ve çocukların mutlu olmaları sağlanmıştır.

Ziyaretle ilgili olarak YDÜ Türkçe Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ömer Yaraşır özetle şunları söyledi: “Toplumsal yardımlaşma ve dayanışmanın önemini bir kez daha hatırlatan bu anlamlı ziyaret, hem öğrencilerimiz, hem de ziyarete konu olan okullardaki çocuklarımız açısından çok anlamlı olmaktadır.

Hem yaşadığımız sosyal çevre ile bütünleşmek, hem çocuklarımızla kaynaşmak, hem de sağlanan mütevazı katkılarla onların daha mutlu bir biçimde eğitimlerini sürdürme şansı kazandıklarını görmek temel arzumuzdur.

Bu ziyaretin gerçekleşmesinde maddi ve manevi her türlü özveride bulunan öğrencilerimize ve katkılarını esirgemeyen kişi ve kurumlara teşekkür ederim.”

Yunus Emre Enstitüsünün Merkez Bankası ile ortaklaşa yürüttüğü Balkanlar’da Kültürel Mirasın Yeniden İnşası Projesinin Yürütme Kurulu Üyeleri Dr. Nevzat Kaya, Prof. Dr. Cihan Okuyucu, Prof. Dr. Nurettin Ceviz, Prof. Dr. Yaşar Aydemir ve Enstitü Kültür Sanat Koordinatörlüğü Uzmanı Hümeyra Görmez; Osmanlı döneminden kalma el yazması eserlerin tespiti ve burada yapılacak çalışmaların ön hazırlıklarının yapılması amacıyla 10-17 Şubat 2013 tarihleri arasında Makedonya’da incelemelerde bulundu.

Makedonya ve Hırvatistan’da Tespit Çalışmaları Tamamlandı

Çalışmalar kapsamında Makedonya’nın Üsküp, Kalkandelen, Ohri, Struga, Manastır, Prilepe, Köprülü, İştip, Ustrumca ve Gostivar şehirlerinde bulunan bütün arşiv, kütüphane, müze, müftülük, tekke ve dergâhlar ziyaret edilerek projenin mahiyeti hakkında bilgi verildi ve buralarda bulunan el yazması eserlerle ilgili tespitlerde bulunuldu. Ayrıca ülkenin Türk ve Makedon kanaat önderleri ile de bir araya gelinerek çalışmalarda izlenecek yöntemlerle ilgili fikir alışverişinde bulunuldu.

Makedonya’daki ön hazırlık çalışmalarının tamamlanmasının ardından Dr. Nevzat Kaya, Prof. Dr. Yaşar Aydemir ve Prof. Dr. Nurettin Ceviz 18 Şubat 2013 tarihinde Hırvatistan’a geçerek Zagrep Filoloji Fakültesi, Hırvatistan İslam Birliği, Hırvatistan Bilim ve Sanat Akademisi, Rijeka Devlet Arşivi ve Zadar Devlet Arşivini ziyaret etti. Buradaki tespit çalışmalarının da tamamlanmasıyla heyet 22 Şubat 2013 tarihinde Türkiye’ye döndü.

Tespit çalışmalarının değerlendirilmesinden sonra bu ülkelere yeni ziyaretler gerçekleştirilecek. Çalışmaların son aşamasında ise yazma eserlerin tamiri, bakımı ve dijital ortama aktarılması yer alıyor.

Balkanlar’da Kültürel Mirasın Yeniden İnşası Projesi

Yunus Emre Enstitüsü ile Merkez Bankasının ortaklaşa gerçekleştirdiği “Balkanlar’da Kültürel Mirasın Yeniden İnşası Projesi” Bosna-Hersek, Makedonya, Arnavutluk, Kosova, Sırbistan, Karadağ ve Hırvatistan’da Osmanlı döneminden kalma el yazması eserlerin tespit, tamir ve bakımı ile mevcut eserlerin modern şartlarda korunmasına destek olmak üzere oluşturulmuştur. Proje, savaş esnasında tahrip olmuş el yazması eserlerin tamir ve bakımını gerçekleştirmek, yok olan eserlerin diğer coğrafyalarda mevcut nüshalarından hareketle kopyalarını oluşturup ilgili kütüphaneye teslim etmek, maddi imkânsızlıklar sebebiyle modern şartlarda korunma imkânına sahip olmayan eserler için uygun saklama koşulları oluşturmak, el yazması eserlerin kataloglanması ve dijital ortama aktarılması noktasında yardımda bulunmak ve eserlerin ihyası konusunda uzmanlar yetiştirmek gibi birçok başlıkta çalışmalarını sürdürmektedir. Bu kapsamda Dr. Nevzat Kaya, Prof. Dr. Cihan Okuyucu, Prof. Dr. Yaşar Aydemir ve Prof. Dr. Nurettin Ceviz’den oluşan Proje Yürütme Kurulu; Aralık 2011’den bu yana çalışmalarını sürdürmektedir.

 

Van'da meydan gelen depremin ardından Gümüşhane'ye yerleştirilen Afganlılara Türkçe okuma yazma öğretiliyor.

Milli Eğitim Müdürü Hızır Aktaş, yaptığı açıklamada, Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü'nce organize edilen kursun Gümüşhane'de yaşayan Afganlı ailelerin sosyal hayatta daha iyi diyalog kurabilmeleri ve uyumlarını sağlamak amacıyla açıldığını belirtti.

Kursun 128 saat süreceğini ifade eden Aktaş, ''Hafta içi gerçekleştirilen kursumuz, Afgan vatandaşlarının ilimizdeki hayatlarını kolaylaştırmayı amaçlamaktadır'' dedi.

Kursa 31 kişinin katıldığını ifade eden Aktaş, ''Daha önce de bir kurs düzenlemiştik. Bu kursumuza 20 kişi katılmıştı. Böylece toplam 51 Afgan vatandaşına kurs vermiş olacağız. İlimizdeki Afgan ailelerin çocukları da örgün eğitim kurumlarımızda eğitimlerini sürdürüyor. Afgan uyruklu 23 öğrencimiz var'' diye konuştu.

Talep olması halinde yeni kurslar açabileceklerini kaydeden Aktaş, ''Misafirlerimizin talep ettikleri bu kursları, imkanlarımız ölçüsünde vermeye çalışacağız. Başlangıçta kurs biraz tereddütle karşılanmıştı ancak ilk kursla tereddütler giderilmiş oldu'' dedi.

Kursa katılanlardan Abdullah Hemidullah da Türkçe öğrenmekten mutluluk duyduklarını belirterek, ''Gümüşhane Valiliği'ne ve Milli Eğitim Müdürlüğü'ne çok teşekkür ederiz. Bize bu imkanın sağlanmasından dolayı mutluyuz'' diye konuştu.

Kırıkkale'de faaliyet gösteren Beşinci Mevsim Yardım Derneği, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından ilde iskan edilen mültecilere Türkçe kursu veriyor. Kurs sayesinde Türkçe öğretilecek mültecilerin gündelik hayatının kolaylaştırılması amaçlanıyor.

Kırıkkale'de faaliyet gösteren Beşinci Mevsim Yardım Derneği, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından ilde iskan edilen mültecilere Türkçe kursu veriyor. Kurs sayesinde Türkçe öğretilecek mültecilerin gündelik hayatının kolaylaştırılması amaçlanıyor. 

        Yaşadıkları ülkeleri çeşitli sebeplerle terk etmek zorunda kalan ve BM tarafından geçici olarak şehre yerleştirilen mülteciler, en büyük sıkıntılarının dertlerini anlatamamak olduğunu dile getirdi. Mültecilerin Türkçe öğrenme isteğine olumlu karşılık veren Beşinci Mevsim Yardım Derneği sağladıkları imkânlarıyla mültecilere Türkçe kursu vermeye başladı. 

        Haftanın 5 günü dernek binasında gerçekleştirilen kurs için talebin mültecilerden geldiğini belirten Beşinci Mevsim Derneği Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Çankaya, kursa talebin oldukça fazla olduğunu belirtti. 

        Kursun 4 ay önce 10 kişi ile başladığını ifade eden Çankaya, mültecilerin en azından dertlerini anlatacak kadar dil öğrenmelerinin onlar açısından büyük kolaylık sağladığını söyledi. Kurs için üniversitenin Farsça bölümündeki hocaların ve son sınıf öğrencilerin kendilerine yardımcı olduğunu belirten Çankaya, şu anda yaklaşık 50 öğrenci ile hafta içi 2 saat derslerin devam ettiğini dile getirdi. Kursun 2 kur şeklinde sürdürüldüğünü söyleyen Çankaya, sınıflardaki öğrenci sayısının 20-25 arasında değiştiğini de sözlerine ekledi.

Pazartesi, 11 Mart 2013 07:52

Alay edilmek Türkçe'den soğuttu

Almanya'da yaşayan gurbetçi gençler, konuşurken Türkçe Almanca sözcükler kullanmaları nedeniyle Türkiye'de kendileriyle dalga geçilmesinden rahatsız.

Gurbetçi gençlerin bu nedenle Türkçe öğrenmekten soğuduğu belirlendi.

Almanya'da gurbetçilerin Türkçe'yi kullanımı üzerine yapılan araştırmadan ilginç sonuçlar çıktı.

Marmara Üniversitesi'nden Prof.Dr. Cemal Yıldız, Almanya'da gurbetçi çocuklarına sunulan Türkçe ve Türk Kültürü derslerine yönelik bir araştırma yaptı.

Araştırmaya 580 öğrenci katıldı. Ankete katılan öğrencilerin çoğunluğu, Türkiye'de Türkçe konuştuklarında insanların kendilerine güldüğünü belirtti. 580 öğrenciden 502'si kendilerine gülünmesinden rahatsız olduklarını ifade etti.

DERSLERE DEVAM ETMİYORLAR 

Anket, öğrencilerin büyük bir bölümünün Türkçe’yi öğrenmek istemelerine rağmen Türkçe derslerine devam etmediğini gözler önüne serdi.

Bunun nedenleri arasında, Türkçe dersinin seçmeli olması, öğleden sonraları ya da hafta sonları yapılması ve sınıf geçmeye etkisinin bulunmaması gibi sebepler olduğu anlaşıldı.

Öğrencilerin, aile içerisinde ve arkadaşlarıyla iletişimde Almanca ve Türkçe’yi karma şekilde kullanmasının da Türkçe’yi iyi öğrenememelerine neden olduğu belirlendi. Türkçe’nin iyi öğrenilememesinin bir diğer nedeninin de, dilin sadece aile ve çevre ile sınırlı kalması olduğu dile getirildi.

‘Türkçe kaybolacak’

Öğrencilere sorulan "Türkçe televizyon programlarını izlemeyi seviyor musunuz'' sorusuna katılımcıların 508'i "evet" cevabını verdi. 72 öğrenci ise televizyonda Türkçe yayınları izlemeyi sevmediğini belirtti.

580 öğrenciden 480'i ise ilginç bir noktaya işaret etti. Bu katılımcılar, Almanya'da ilerleyen yıllarda Türkçe’nin kaybolacağını öne sürdü. Geriye kalan 100 öğrenci ise Türkçenin Almanya'da konuşulmaya devam edileceğini belirtti.

Münih Belediyesi'nin başkonsolosluktan sınıf kirası talep etmesinden dolayı Türkçe dersi verilmemesi karşısında Türk Konseyi harekete geçti.

Münih Belediyesi'nin başkonsolosluktan sınıf kirası talep etmesinden dolayı okullarda üç senedir Türkçe dersi verilmemesi karşısında Türk Konseyi harekete geçti. Konsey başkonsolosluğa sivil toplum örgütleri ve velilerin sınıf kirasını karşılayacağını söyleyerek öğretmen talebinde bulundu.

Türkçe Anadil Dersi'nin, üç yıl aradan sonra Münih'te tekrar verilmesi için Türk Konseyi harekete geçti. Geçtiğimiz hafta Münih Başkonsolosu Hidayet Eriş'i ziyaret eden Türk Konseyi'nden oluşan platform, uzun süredir Münih kentinde Türkçe anadil dersi verilememesinden şikayetçi oldu. Ziyaret esnasında MÜSİAD üyesi Sait Yüksel adına Münih Yabancılar Meclisi Başkanı Nükhet Kıvran, Münih'te bir okulda sembolik bir Türkçe sınıfının oluşturulmasını, sınıfın masraflarının (kira ve sigorta) sivil toplum örgütleri ve veliler tarafından karşılanmasını ve T.C. Münih Başkonsolosluğu'nun Türkçe öğretmeni göndermesini teklif etti.Münih Başkonsolosu Hidayet Eriş, bu teklife olumlu cevap verdi. Bu şekilde verilecek bir dersin diğer eyaletlere emsal olup olmayacağının gündeme gelmesi üzerine Eriş, eğitim konusunun eyaletlerin içişleri olduğunu ve bu nedenden dolayı sorun olmayacağını ifade etti.

Münih kentinde, Bavyera Eğitim Bakanlığı'nın 2008/09 eğitim ve öğretim yılından itibaren anadil derslerini konsolosluklara devretmesinin ardından sosyal demokrat SPD ve Yeşiller'den oluşan Münih Belediyesi yönetiminin sınıf kirası talep etmesinden dolayı Türkçe anadil dersleri verilemiyordu. Anadil dersleri için konsolosluklardan kira talep edilmemesini isteyen muhafazakar CSU partisinin Münih Belediye Başkan Adayı Josef Schmid, son gelişmeyi desteklediğini açıkladı. Türk derneklerinin ve konsolosluğunun anadil konusunda inisiyatif almasının iyi bir adım olduğunu ifade eden Schmid, anadilini iyi bilenlerin yabancı dilleri de (Almancayı) iyi öğrendiğinin bilindiğini hatırlattı. Uyumda başarılı olmak için Almanca'nın önemli olduğunu belirten Schmid, Münih Belediyesi yönetiminden derneklerin ve konsolosluğun bu girişimine destek vermesini talep etti.

Perşembe, 07 Mart 2013 08:31

Gurbetçiye TRT'den Türkçe dersi

17 ülkeyle anlaşma imzalayan TRT, bu ülkelerin televizyonlarında Türkçe yayına başladı.

TRT bu uygulamayla yurtdışında yaşayan Türklerin Türkçe’yi iyi öğrenebilmesini hedefliyor. TRT dünyanın farklı bölgelerinde yaşayan Türkler için yayınlar düzenlemeye hazırlanıyor. Kurum yayınları Türkçe yapmayı planlarken, böylece göç eden Türklerin sürekli şikayet ettikleri dil problemi de aşılmış olacak.

Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT) dünya çapında önemli bir projeye imza atıyor. Buna göre farklı bölge ve ülkelerdeki Türklerin ikinci nesillerinin Türkçeyi iyi konuşamama problemine yapılacak yayınlarla çözüm bulunacak. Kurum bazı ülkelere stüdyo kuracak. Bazı ülkelere ise Türkiye'den yayın desteği verilecek.

FİLDİŞİ'NDEN ÇİN'E KADAR

TRT projeyi öncelikle 17 ülkede başlattı. İlk etapta Fil Dişi Sahilleri, Bosna Hersek, Çin, Pakistan, Kazakistan, Azerbaycan, Özbekistan, Kırgızistan, İran, Moğolistan, Irak, Bulgaristan, Tataristan, Makedonya, KKTC, Kırım ve Afganistan gibi ülkelerde yayınlar verilmeye başlandı. Belirlenen ülkelere ilk etapta 3 bin 121 program ulaştırıldı. Bu programlar ülke televizyonlarından Türkçe olarak yayınlanmaya başladı. Konuyla ilgili çalışmalarını sürdüren TRT yetkilileri, Kırgızistan'a stüdyo kurarken, yapılan anlaşmalarla TRT1, TRTFM ve TRT Çocuk gibi kanallarıyla sürekli yayınlar yapmaya başladı.

14 ÜLKEYE YAYINCILIK EĞİTİMİ

Kurum dünya çapındaki yayınların yanı sıra 14 ülkeye de yayıncılık eğitimi verdi. Bu ülkeler ise şunlar: "Hongkong, Arnavutluk, Azerbaycan, Başkurdistan, Bosna Hersek, Bulgaristan, Cezayir, Çin, Çuvaşistan, Etiyopya, Filistin, Fransa, Gürcistan, Hırvatistan."

5 KITADA YAYIN

TRT 10 farklı uydudan dünyanın 5 kıtasına kesintisiz yayın yapıyor. Avrupa'ya 3, Asya'ya 2, Amerika'ya 5, Avustralya'ya 2, Afrika, Arabistan ve Körfez ülkelerine ise 3 kanal ile yayın yapıyor.

Ailemize siz de katılın!

Bilgilerinizin 3. şahıslarla paylaşılmayacağını taahhüt ederiz.
Sitede bulunan hiçbir içerik Uluslararası Kültür, Dil ve Edebiyat Derneğine ait değildir. Bütün içeriklerin sorumluluğu paylaşan ziyaretçilerimize aittir. Sitemizin, paylaşılan içeriklerin içeriğinde bulunan hiçbir bilgiden sorumlu tutulamaz. Sitemizde içerik paylaşanlar, paylaştıkları içeriklerin içerisinde bulunan her türlü materyalin telif haklarının kendilerine ait olduğunu beyan etmiş sayılırlar. İçeriklerle ilgili bütün sorumluluk içerik sahiplerine aittir. Bu durumlardan Uluslararası Kültür, Dil ve Edebiyat Derneği ile sitemiz görevlileri sorumlu değildir. Sitemizdeki içeriklerin herhangi birisi size ait bir telif hakkını ihlal ettiğini düşünüyorsanız bunu [email protected] adresinden bize bildirebilirsiniz.